DNA'daki Olağanüstü Bilgi Saklama Kapasitesi
Günümüzde
bilgi saklama alanında gerçekleştirilen teknolojik ilerlemeler şaşırtıcı
düzeydedir. Bilgisayar hard diskleri, CD'ler, disketler, taşıma diskleri ve
benzeri teknolojik ürünler her geçen gün daha gelişmiş ve daha kullanışlı
halleriyle kullanıma sunulmaktadır. Bilgisayar şirketleri, minimum alanda
maksimum bilgi zarar görmeden nasıl
depolanır; bu bilgi, gerektiğinde depolandığı alandan en hızlı nasıl geri alınıp
kullanılır gibi sorulara çözüm aramaktadırlar. Her ne kadar bir CD'ye
ansiklopedilerce bilgi sığdırılabilse de, yine de bu CD elinizle taşıyabileceğiniz
kadarlık bir hacme sahiptir. DNA'nın bilgiyi minyatürleştirme, diğer bir deyişle
sıkıştırma yeteneği ise, günümüz teknolojisinin çok ötesinde, şaşırtıcı bir
boyuttadır. Kıyaslayacak olursak, Los Angeles, Güney California
Üniversitesi'nden Leonard Adleman'ın yaptığı hesaplamalara göre, sadece 1 gram
DNA, bir trilyon CD'ye eş değer bilgi saklayabilmektedir.38 Bu
da bilginin, DNA üzerinde, bir CD'ye göre milyon kere milyon kez daha verimli
saklandığını göstermektedir.39
İnsan
DNA'sının hacmi bir milimetre küpün üç milyarda biri kadar (3 x 10-9 mm3)
küçüktür.40 G. G. Simpson'a göre, bugüne kadar yaşamış, gelmiş geçmiş her canlı
türünün bütün özellikleri bilgi olarak DNA'ya yüklense, toplam DNA hacmi bir
çay kaşığının, ancak küçük bir kısmını doldururdu. Hatta geriye şu ana kadar
yazılmış bütün kitapları saklayabilecek kadar boşluk kalırdı.41
Yeni
bir teknoloji alanı oluşturan "DNA bilgisayarı"nın muciti Dr. Leonard
Adleman ise, hücre ve DNA'daki mekanizma hakkında şunları söylemektedir:
Eğer
hücrenin içine bakarsak kendi başımıza yapamayacağımız fevkalade makinalar
görürüz. Bu muhteşem bir alet kutusudur.42
Ancak
Darwinistlere göre, hücrenin içindeki on binlerce ciltlik kitaba eş değer dev bilgi bankası, sözde tesadüfler sonucu
kendiliğinden oluşmuştur. Bir imkansızlığın üstüne hiç çekinmeksizin bir
yenisini daha bina edebilen Darwinistlere göre, bir stadyumu dolduracak kadar
büyük bir kütüphanenin bütün bilgileri, gözle görülmeyen bir boyuta yine
tesadüf eseri zarar görmeden sıkıştırılmıştır. İşte Darwinistler böylesine bir
imkansızlığı gözü kapalı savunmaktadırlar. Ancak ne hücre ne de onun bilgi
bankası olan DNA, şuursuz atomların tesadüfi olarak biraraya gelmesiyle oluşamaz.
Canlılıların en küçük parçaları dahi belli bir amaca yönelik olarak yaratılmıştır
ve her biri tesadüflere olanak tanımayacak kadar kompleks yapılardır. Sidney
Üniversitesi'nden biyoloji profesörü Michael George Pitman, hayatın sadece cansız
maddelerin toplamı olmadığını, Alman filozof Arthur Schoepenhauer'in şu
ifadeleriyle dile getirmektedir:
...
Her organizma tüm parçaları boyunca canlıdır ve bunlar hiçbir yerde -en küçük
parçacıklarında dahi- sadece cansız maddelerin bir toplamı değildir.43
DNA'daki
bilgi hacmini sayısal olarak ifade edecek olursak, 3-5 mikron (mikron:
milimetrenin binde biri) çapındaki bir hücre içine, toplam 4 metre uzunluğundaki
DNA molekülü sıkıştırılmış olarak paketlenmiştir. 100 trilyon hücrenin her
birindeki DNA kodları art arda getirildiğinde ise, ortaya çıkan uzunluk, Güneş'e
600 kez gidiş-dönüş mesafesine eşittir.44 Bilimsel makaleleri ile tanınan
moleküler biyolog Prof. Jerry Bergman, verdiği bir örnekte DNA'daki mühendisliği
şöyle vurgulamaktadır:
Sizden
201 kilometre uzunlukta iki ayrı misina almanızı, bunu çifte sarmal haline
getirmenizi ve sonra da bir basketbol topunun içerisine sığacak biçimde
paketlemenizi istediklerini varsayın. Ayrıca, bu çifte sarmalın fermuar gibi açılıp
kopyalanması gereksin... sonra kopyalanan parça dışarı çıkartılsın ve bu sırada
misinalar kesinlikle birbirlerine karışmasın. Bu mümkün mü? Bu her gün
vücudunuzdaki milyarlarca hücrede gerçekleşmektedir. Basketbol topunu insan
hücresi boyutuna indirdiğinizde, ip de iki metreye yakın bir DNA zincirine dönüşecektir...
DNA paketleme işlemi, hem kompleks ve hassas bir süreçtir hem de DNA'nın uzunluğunu
1 milyon kat azaltabilmeyi başardığı için son derece verimlidir.45
Moleküler biyolog Michael Denton ise DNA'nın bilgiyi sıkıştırma kapasitesindeki olağanüstülüğünü şu sözlerle dile getirmektedir:
...
Hücrelerin aşırı derecede kompleks varlıklar oldukları açıktır. Hücredeki
komplekslik bir jumbo jette bulunandan çok daha fazladır... sanki jumbo jetteki
komplekslik insan gözünün göremeyeceği bir toz zerresine paketlenmiştir. Bu
kadar kompleks olan bir şeyin, bu kadar küçük bir hacme nasıl sığdırıldığını
anlamak çok zordur. Üstelik zerre büyüklüğünde bu jumbo jet, hiçbir çaba sarf
etmeden kendisini çoğaltabilmektedir.46
DNA'nın
bilgi saklama yeteneği o kadar verimlidir ki, bir insana ait tüm bilgiler, yalnızca
bir gramın birkaç trilyonda biri kadar yere sığabilmektedir.47
Yale Üniversitesi'nden Prof. George Gaylord Simpson'a göre, yeryüzünde gelmiş
geçmiş 1 milyar canlıya ait bilgi, kolaylıkla bir tuz taneciği içerisine sığdırılabilir.48
Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü yöneticisi, aynı zamanda fizikçi ve
genetikçi olan Prof. Francis S. Collins ise DNA ile ilgili çalışmaları
sonucunda şunları ifade etmektedir:
Watson
ve Crick, DNA'nın çifte sarmal yapısını ortaya çıkarttıklarından bu yana elli
sene geçti. Şimdi DNA üzerinde kayıtlı bilginin hassaslığı üzerinde düşünebilmek
çok muhteşem... Bu dijital kod, insan vücudundaki her hücrede kolaylıkla
kopyalanabilen, inanılmaz miktarda bilginin saklanmasına imkan tanıyor. Çifte
sarmal şeklindeki DNA, baz çiftlerinden meydana geliyor ve hücre çekirdeğindeki
insan genomu içerisinde bunlardan üç milyar tanesi paketlenmiş halde duruyor...
Bu üç milyar harf insan vücudundaki tüm biyolojik özellikleri
yönlendirebiliyor.49
Ünlü
moleküler biyolog Michael Denton ise "biyolojik bilginin, hücre çekirdeğinin
minik hacmi içerisinde paketlenmesine imkan sağlayan, DNA'nın paketleme
özellikleri"nin, insan için özel
olarak düzenlendiğini ifade etmektedir.50 DNA, söz konusu sıkıştırma
kapasitesine sahip olmasaydı, hücrenin, düzensiz DNA iplikçiklerini
kapsayabilecek biçimde, çok daha büyük olması gerekecekti. Fakat hücrelerin
daha büyük olmaları mümkün değildir. Çünkü hücrenin oksijen ve besin kaynakları,
ancak hücrenin mevcut çapı kadar mesafede verimlidir.51 Bu bakımdan hücrenin büyüklüğü, dolayısıyla DNA'nın sıkıştırma
yeteneği, insan açısından hayati derecede önemlidir.
Bu
muhteşem paketleme sistemi, DNA molekülünün, kıvrılma ve uzun sarmallar oluşturma
yetenekleri sayesinde mümkün olmaktadır. Bu uzun sarmallar da, bükülerek iç içe
geçmiş, düzenli sarmallar meydana getirirler. Böylece her hücrenin çekirdeğinde,
ileri düzeyde bir mühendisliğe sahip paketleme teknolojisi görülür. Yüce
Rabbimiz'in hücrelerimizde yarattığı bu paketleme sistemi ile, milyonlarca
kilometrelik DNA harfi gözle göremediğimiz bir boyutta saklı durmaktadır.
İnsan
Hücresindeki Dev Ansiklopedi
DNA'da
kayıtlı bulunan bilginin miktarı olağanüstüdür. Öyle ki, gözle görülmeyen tek
bir DNA molekülünde, tam bir milyon ansiklopedi sayfasını dolduracak miktarda
bilgi bulunur. Dikkat edin; tam 1.000.000 ansiklopedi sayfası... Diğer bir deyişle,
her bir hücrenin çekirdeğinde, insan vücudunun işlevlerini kontrol etmeye
yarayan, bir milyon sayfalık bilgi kodlanmıştır. Bu miktarı şöyle bir örnekle
zihnimizde daha iyi canlandırabiliriz: Dünyanın en büyük ansiklopedilerinden
birisi olan 23 ciltlik "Encyclopedia Britannica"nın bile toplam 25
bin sayfası vardır. Bu durumda, karşımıza olağanüstü bir tablo çıkar.
Mikroskobik hücrenin içindeki, ondan çok daha küçük bir çekirdekte, milyonlarca
bilgi içeren dünyanın en büyük ansiklopedisinin 40 katı büyüklüğünde bir bilgi
deposu saklı durmaktadır. Bu da 920 ciltlik, dünyada eşi, benzeri olmayan dev
bir ansiklopedi demektir. Yapılan tespitlere göre, bu dev ansiklopedi yaklaşık
5 milyar farklı bilgiye sahiptir. Bu son iki kelimeyi tekrarlayalım;
"bilgiye sahiptir"...
İşte
burada durup, ağzımızdan kolayca çıkan bu iki kelime üzerinde düşünmemiz
gerekir. Bir hücrenin içinde milyarlarca bilgi olduğunu söylemek kolaydır.
Ancak, burada sözünü ettiğimiz bir bilgisayar veya kütüphane değil, yalnızca
protein, yağ ve su moleküllerinden oluşan, milimetreden 100 kat daha küçük bir
alandır. Bu küçücük molekül kümesinin içinde, değil milyonlarca bilgi, tek bir
bilginin muhafaza edilmesi bile son derece hayret verici bir mucizedir. Üstelik
benzetme amacıyla kullanılan "kitap", "ansiklopedi" gibi
kavramlar bilgi saklayan, fakat cansız ve durgun kaynaklardır. İçindeki
bilgilerin okunması ve talimatların yerine getirilmesi için bilinç sahibi
birisine ihtiyaç vardır. Fakat DNA'dan bahsettiğimizde, sadece bilgi saklayan
değil, bu bilgiyi kullanan, uygulayan canlı bir bilgi kaynağından bahsetmiş
oluruz.
Gözle
göremediğimiz, çapı milimetrenin milyarda biri büyüklüğünde olan, atomların yan
yana dizilmesiyle oluşmuş bir zincir, böyle bir bilgiye ve hafızaya nasıl sahip
olabilir? Bu soruya şunu da ekleyelim: Vücudunuzdaki 100 trilyon hücreden her
biri bir milyon sayfayı ezbere biliyorken, acaba siz zeki ve şuurlu bir insan
olarak hayatınız boyunca kaç ansiklopedi sayfası ezberleyebilirsiniz? Tüm bu
sorular vicdan ve akıl sahibi herkesi, hücrenin üstün bir aklın, üstün bir
ilmin eseri olduğu gerçeğine götürecektir. Evrimcilerin iddia ettiği gibi
tesadüflerle, değil milyarlarca hücreden oluşan bir canlı, tek bir hücredeki
DNA'nın dahi meydana gelmesi mümkün değildir. Herşeyin Yaratıcısı Yüce Allah'tır.
Bir Kuran ayetinde Allah şöyle buyurur:
Onlar,
Allah'ın kadrini hakkıyla takdir edemediler. Şüphesiz Allah, güç sahibidir,
azizdir. (Hac Suresi, 74)
DNA'daki,
Bilgisayarlardan İleri Bilgi Saklama Teknolojisi
Günümüzde,
büyük miktarlarda bilginin saklanabildiği en ileri teknoloji bilgisayarlardır.
Bundan 50 yıl önce, oda büyüklüğündeki bir bilgisayarın sahip olabildiği
bilgiyi, bugün küçük "disk"ler saklayabilmekte... Ancak DNA ile
bilgisayarı karşılaştırdığımızda, insan zekasının asırlardır edindiği bilgi
birikimi ve yıllar süren çabaları sonucunda geliştirdiği bu son teknolojinin,
daha DNA'nın bilgi saklama kapasitesine yaklaşamadığını görürüz.
Teknoloji harikası bilgi paketçikleri: DNA en gelişmiş bilgisayar çiplerinden çok daha ileri düzeyde saklama kapasitesine sahiptir. |
DNA,
milimetrenin sadece iki milyonda biri kalınlığındadır. Bu olağanüstü inceliğine
ve 4 metre uzunluğuna rağmen, DNA şeritleri birbirine dolanmaz. Özel yapısı
sayesinde, hücrenin çekirdeğinde mükemmel bir şekilde katlanan DNA, benzersiz
bir mühendislik projesi örneğidir. Bilgisayar mühendisleri için olabildiğince
küçük parçalarda, olabildiğince büyük miktarda bilgi saklamak ana hedeflerden
biridir. Şu anda yeryüzünde bilinen en üst seviyedeki saklama kapasitesi DNA
molekülüne aittir.52 Microsoft Yazılım Şirketi'nin
yöneticisi Bill Gates, The Road Ahead (Ötedeki Yol) isimli kitabında şöyle
yazmaktadır:
İnsan
DNA'sı, bir bilgisayar programına benzer, ancak bizim şu ana kadar
üretebildiklerimizden çok, çok daha gelişmiştir.53
Ünlü
Amerikan filozofu Prof. Daniel Dennet, Darwin's Dangerous Idea (Darwin'in Tehlikeli Fikri) adlı
kitabında DNA'daki bilgi yoğunluğunu şöyle tarif etmektedir:
Bilgisayar
çağının "mühendislik harikalarına" alışkın olmamıza rağmen, DNA ile
ilgili gerçekleri kavramak çok güç. Molekül boyutundaki bu makineler kopyalama
yapıyorlar. Aynı zamanda editörlük yapan enzimler, inanılmaz bir hızla hataları
düzeltiyor. Onların yaptıkları işin çapına, hala süper bilgisayarlar bile erişemiyor.
Biyolojik makro moleküllerin saklama kapasitesi, günümüzdeki örneklerinin
derecelerce üzerinde.54
DNA'daki
kodların dizilimi, bilgisayar sistemindeki sayı dizisine benzer. Bilgisayar
ortamında sayılar bir görüntüyü, örneğin bir bilgisayar oyununu çalıştıran talimatları
veya bir kitabın metnini saklayabilir. DNA'da bulunan kodlar da yeni proteinler
üretmeye yarayan bilgiyi saklar.55 Ancak hiçbir bilgisayar
mühendisi, gözle görülmeyen bir alanda, tam 1 milyon ansiklopedi sayfası kadarlık
bilgiyi saklayan DNA'yı taklit edemez. DNA'nın tesadüflerle ortaya çıktığını
iddia etmek, en gelişmiş bilgisayarın tesadüflerle ortaya çıkmış olabileceğini
iddia etmekten çok daha akıl dışıdır. DNA, tüm açıklığıyla Allah'ın üstün
yaratmasının delillerini sergilemektedir. Allah Kuran'da benzersiz yaratmasını şöyle
bildirmektedir:
Gökleri
ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır… (En'am Suresi, 101)
DNA'daki
Dev Bilgi Kapasitesini Anlatan Şaşırtıcı Karşılaştırmalar
Bilim
adamları, insandaki genetik bilginin fazlalığını vurgulamak için, ölçü
birimleri kullanmak yerine, çeşitli benzetmelere başvurmaktadırlar. DNA'daki
bilgi kapasitesinin genişliğini vurgulayan örneklerden bir kısmı şöyledir:
***
İnsan genomundaki bilgi, alfabe kullanılarak yazılabilseydi, her biri 1.000
sayfa olan ve her sayfasında 3.000 harf bulunan 1.000 adet kitaba sığardı.56
1.000
kitap x 1.000 sayfa x 3.000 harf = 3.000.000.000 harf ( 3 milyar harf)
***
İnsan genomundaki üç milyar genetik harf, tek bir satıra yazılsaydı, Kuzey
Kutbundan Ekvatora kadar uzanırdı. Günde sekiz saat, yılda 220 gün daktiloda
çalışan bir kişi, dakikada 300 harf yazma hızıyla bu görevi tamamlamak için tam
95 yıl çalışmak zorunda kalırdı.57
***
Eğer genetik bilgi, yazılı hale getirilseydi, 160 sayfalık kitaplardan 12.000
adet gerekirdi. 16 MB (megabayt: bilgisayarda 1 milyon adet en küçük bilgi
birimi) kapasiteli bilgisayar çipleriyle kıyaslandığında ise, insanın DNA şeridi
bundan 1.400 kat daha fazla bilgi saklayabilir.58
***
Eğer 2 mm çapındaki toplu iğne ucu, DNA molekülünün kalınlığına sahip bir iplik
olana dek çekilerek uzatılsaydı, Ekvator'dan 33 kat daha uzun olurdu.59
***
DNA üzerindeki bilgi bir kütüphaneyi dolduracak 100 adet 30 ciltlik ansiklopedi
seti alabilecek kapasitededir.60
***
DNA'daki bilgiler, kitaplar halinde üst üste konulsaydı, kitapların yüksekliği
70 metre olurdu. Ya da bu bilgilerle, 200'e yakın 500'er sayfalık telefon
rehberi doldurulabilirdi.61
***
İnsan vücudundaki bütün hücrelerin DNA'ları düzleştirilip, uç uca eklenirse
yaklaşık 50 milyar kilometre uzunluğunda olacaktır. Bu uzunluk Dünya'dan Güneş
Sistemi'nin ötesine ulaşmak için yeterlidir. Işığın, vücudunuzdaki tüm DNA'lar
boyunca yolculuk edebilmesi için, yaklaşık 2 gün gerekirdi.62
***
Genetik uzmanı Profesör Jérôme Lejeune'e göre, Dünya üzerinde yaşayan tüm
insanlara ait genetik bilgi, birkaç aspirin tabletinden büyük olmayacak DNA
üzerinde saklanabilir.63
***
İnsanın tek bir hücresindeki DNA'da, tam 1 milyon ansiklopedi sayfasını
doldurabilecek miktarda bilgi bulunur. Bir kimse kendi genetik bilgisini okumaya
kalkışsa buna ömrü yetmez. Her gün, 24 saat boyunca, hiç durmadan, saniyede bir
DNA şifresi okuyacak olsa, bu işlemin tamamlanması için 100 yıl geçmesi
gerekirdi.
***
DNA molekülündeki bilgi yoğunluğunu zihninizde canlandırabilmek için, bir toplu
iğne ucuna sığacak miktarda DNA'nız olduğunu varsayın. Şimdi bu bilginin 160
sayfadan oluşan kitaplarda yazılı olduğunu düşünün. Bu kadar küçük miktarda bir
DNA içerisinde, 160 sayfalık bu kitaplardan 15 trilyon (15 x 1012)
kadar sığabilirdi. Eğer bu kadar kitap elinizde olsaydı ve hepsi üst üste
dizilseydi, Dünya ile Ay arasındaki mesafenin (384.000 km) 500 katı kadar
mesafeye uzanırdı. Ya da bu kitaplar yeryüzünde yaşayan ortalama 6 milyar
insana eşit olarak dağıtılsaydı, her kişiye 2.500 kitap düşerdi.64
Bu
örneklerde ifade edilmeye çalışılan uçsuz bucaksız bilgi, her hücrenin çekirdeğinde,
gözle görülmeyen bir boyutta depolanmaktadır. Büyük bir kütüphaneye eş değer
bilgi depolayan DNA'nın, yaklaşık 100 trilyon hücrede bulunması, bu
kütüphaneden 100 trilyon kopya olması demektir. Bu bilgi hazinesini insanoğlunun
ulaştığı bilgi seviyesiyle karşılaştırmak istersek, örnek verebileceğimiz
benzer bir büyüklük bulamayız. Bir de bu miktarı, Dünya üzerinde şu anda yaşayan
6 milyar insan ve beraberinde yaşayıp ölmüş milyarlarca insan sayısıyla
çarparsak, karşımıza kavranması güç büyüklükte, uçsuz bucaksız bir bilgi miktarı
çıkar. Üstelik burada sadece insanın genetik bilgisinden bahsetmekteyiz. Bir de
yeryüzünde gelmiş geçmiş milyonlarca canlı türünün genetik bilgisini dikkate alırsak,
bu miktar aklın sınırlarını zorlayan boyutlara ulaşır. Her türlü bilginin
sahibi Yüce Rabbimiz'in DNA'da tecelli eden ilmi, tesadüf iddialarını yerle bir
etmektedir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:
Hayır,
Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de
bakarsın ki, o, yok olup gitmiştir. (Allah'a karşı) Nitelendiregeldiklerinizden
dolayı eyvahlar size. (Enbiya Suresi, 18)
DNA,
Sonsuz Bilgi ve Akıl Sahibi Allah'ın Sanatının Örneklerindendir
Evrim
teorisinin temel iddiaları "kör tesadüf"lere dayanır, oysa tesadüf
bilgi oluşturmaz. Bir gün bir kağıt üzerinde kanseri tedavi eden bir ilacın
formülü yazılı olarak bulunsa, bu bilim adamını bir an önce bulmak, hatta
kendisine ödül vermek için tüm ilgili merciler seferber olur. Kimse,
"Acaba bu yazı, kağıda mürekkebin dökülmesi ile mi oluştu?" diye düşünmez.
Akıl sahibi, sağlıklı düşünen her insan bu yazıyı ancak kimya, fizyoloji,
onkoloji (kanser hastalıklarını inceleyen bilim dalı) ve farmakoloji (ilaçları
inceleyen bilim dalı) üzerine ihtisas sahibi olan birinin yazmış olacağını düşünecektir.
Evrimcilerin
DNA'daki bilginin kaynağını "tesadüf"lerle açıklamaya çalışmaları,
okuduğunuz bu yazının tesadüfen oluştuğunu iddia etmekle kıyas olmayacak
büyüklükte bir mantık bozukluğudur. Çünkü DNA'da, vücuttaki 100 bin çeşit
proteinin her birine ait detaylı moleküler formüller ve bunların üretimi esnasında
uyulacak hassas talimatlar yazılıdır. Bunun yanı sıra diğer hücrelerle iletişimde
uyulacak haberleşme protokolleri, bunun için kullanılacak mesajcı hormonların
üretim planları ve bunlar gibi sayısız çeşitlilikteki başka bilgiler de DNA'da
yazılıdır.
DNA'nın
ve içerdiği uçsuz bucaksız bilginin kendi kendine oluştuğunu iddia etmek ciddi
bir mantık çöküntüsüdür. İnsan Genomu Projesi'ni yürüten Celera Genomics
şirketinin konu hakkındaki en önemli uzmanlarından biri olan Gene Myers,
DNA'daki bilginin olağanüstülüğünü şöyle ifade etmektedir:
Biz
de henüz anlamış değiliz… metafizik, doğaüstü bir unsur var. Beni gerçekten
hayrete düşüren hayatın mimarisi… Sistem inanılmaz derecede kompleks... Burada
[DNA'da] çok müthiş bir akıl var. Böyle düşünmenin bilim dışı olduğuna inanmıyorum.
Diğerleri öyle düşünebilir, fakat ben değil."65
Kitabın
ilerleyen bölümlerinde yer alan DNA'nın kökeni ile ilgili evrimci iddialar,
"çözülememiş bir sır" gibi ifadelerle doludur. Kimi zaman da yukarıda
görüldüğü gibi DNA'daki olağanüstülük üstün bir akıl ifadesiyle açıklanmaya çalışılmaktadır.
Kimi bilim adamlarının ifade edemediği ama hayran kaldığı bu akıl ve bilgi,
Yüce Rabbimiz Allah'ın sonsuz aklının ve sonsuz bilgisinin bir yansımasıdır.
Bir Kuran ayetinde şöyle buyurulur:
Allah,
göklerin ve yerin nurudur. O'nun nurunun misali, içinde çerağ bulunan bir
kandil gibidir; çerağ bir sırça içerisindedir; sırça, sanki incimsi bir yıldızdır
ki, doğuya da, batıya da ait olmayan kutlu bir zeytin ağacından yakılır; (bu
öyle bir ağaç ki) neredeyse ateş ona dokunmasa da yağı ışık verir. (Bu,) Nur
üstüne nurdur. Allah, kimi dilerse onu Kendi nuruna yöneltip-iletir. Allah
insanlar için örnekler verir. Allah, herşeyi
bilendir. (Nur Suresi, 35)
Yorumlar
Yorum Gönder